18 Haziran 2012 Pazartesi

eğer moby o gün beni arayıp "lütfen sen de gel beni yalnız bırakma" demeseydi ne işim olurdu orda. önceki hayatımda da hep partiler olmuştu. hiç sevmezdim zaten. ben ve partiler olmaz olamaz. böyle başladım yola bi kere. neyse hadi dedim bi görelim. üniversteye başladık madem. bunu da yaşayalım.
ne giyeceğim problemdi bi kere. herkes topuklu ayakkabı giymeyi planlıyor. parti ya hani. lan benim topuklu ayakkabım yok ki. bi tane vardı o da ankara'da. zaten hayatımda iki kere giymişim. onda da yürüyüşümle dalga konusu oldum.  neyse çizmem var bi tane onu giyerim dedim. sonra kot giysem olmaz mı dedim. oda arkadaşım melly "saçmalama kızım kahverengi mini eteğin varya ne güzel. çok seksi onu giy" dedi. hemen çorabımı üstümü kolyemi ayarladı giydirdi beni. götüm donmasaydı iyiydi de yine sevmiştim ben de kıyafetimi. neyse çıktık yola gidiyoruz. yanımda sevdiğim arkadaşlar var neyseki. selly dışında tabi. bu lanet kızı kim çağırmış lan. "hadi içeliiim hadi dans edeliiim" diye sayıklamaz umarım. zaten ne dans edesim var ne de içesim. kış kış dans etmem ben. moby'nin hatrına gidiyorum o kadar.
lanet gece başladı. ilk zamanlar iyiydi. biraz muhabbet vardı ortamda. sonra millet dans etmeye başladı. oturmaya mı geldik misali. sen de mecbur sallıyosun iki el bel bi şeyler. bi süre sonra sıktı tabi. zaten artık atmosferde "parti daha yeni başlıyor" kokuları sesiziliyordu. o da beni korkuttu. kelly, moby ve doby'nin kolundan tuttuğum gibi dışarı atladım. daha fazla katlanılmazdı. selly'nin parti kızı sevdası, gecelik kız arayan genç baylar, zilli bayanlar, cıngıdı bıngıdı müzik beni yordu. gecenin kritiğini yaptıktan sonra uyuduk. ertesi gün oldu. moby'i baş ağrısından hastaneye kaldırmasaydık


diye bi yazı buldum taslaklarımda. bir buçuk yıl önce kadar yazmışım. hatırlıyorum o günü. isimleri açık açık yazamamışım malesef. hatta sıkılmışım yazmaktan o sıkıcı günü. atmışım taslaklara.

ama önemli olan bir şey var. o günden bugüne hayatımda değişen küçük bir şey... artık biri bana "parti var çok güzel gidelim mi nolur çok eğleniriz" dediğinde verdiğim cevap açık ve net. "ben partilerden pek hoşlanmıyorum. gelemem kusura bakma" bitti o kadar!!

1 yorum: